Kendini Eleştiren Sese Dur Demeyi Nasıl Öğrenirsin?

Kendi iç sesiyle yüzleşen bir kadının düşünceli ve duygusal illüstrasyonu; içsel eleştirmenle mücadeleyi ve öz-şefkatin gücünü simgeliyor.

Zorlandığımızda kendimizi nazikçe tutmayı pek seçmeyiz.

Kimseyi eleştirmediğimiz kadar sert eleştiririz kendimizi.
Bazen bu iç ses öyle güçlüdür ki, sanki başkasının sesiymiş gibi gelir.
“Annem böyle derdi.”
“Annem beni hep böyle isterdi.”
Ama o an annemiz yanımızda değildir.
Bu bizim kendi iç sesimizdir — sadece annemizin sesiyle konuşuyordur.

Bu ses, her şeyin kötü gideceğine bizi inandırabilir.
Ama bu anları bastırmak yerine onlarla kalabilirsek birşeyler değişmeye başlıyor.

O zaman bu anlardan büyüyerek çıkabiliriz.
O zaman öğrenme başlar.
İyileşme başlar.

Bu iç ses aslında benim kendimle çalışabileceğim ve kendimi iyileştirebileceğim konular hakkında konuşur. Yavaşlayıp dikkat ettiğinde, patternler/örüntüler farkedersin.

“Üfff yeterince iyi gözükmüyorum. Birşeyler alayım”

“Beni kimse dinlemez zaten. Ben kimim ki?”

“Ben ne düşüyordum ki sanki?”

“Hep benim başıma gelir zaten. Bir bana olur böyle şeyler”

Sert Öz-Şefkat Nedir?

Klasik öz-şefkat, yumuşak bir dille kendine iyi davranmak gibi görünür.
Ama Dr. Kristin Neff, Fierce Compassion (Sert Öz-Şefkat) kitabında bize öz-şefkatin sadece yumuşak değil, güçlü bir tarafı da olduğunu gösteriyor.

Sert öz-şefkat, "hayır" diyebilmektir.
Sınır çizebilmektir.
Kendini yıkan iç sese karşı bile "hayır" diyebilmektir.

Öz-şefkat sadece güzel sözler söylemek değil;
Yeterince uyumak, su içmek, sağlıklı beslenmek, zor anlarda kendini yargılamadan yanında olmak gibi birçok şekli vardır.

İyileşmeye başladığını nasıl anlarsın?

Dr. Arielle Schwartz, bu dönüşümün bazı somut işaretlerinden bahsediyor:

  • Kendine daha nazik davranmaya başlarsın.

  • Daha az tepkisel olursun.

  • Başkalarına yaklaştığında bedenin daha rahat olur.

  • İnsanlara yakınlaşmanın bir tehdit olmadığını fark edersin.

Bu işaretler gösterir ki, içeride bir şeyler yumuşamaya başlamıştır.
Ve bu iç yumuşama, dış dünyayla ilişkini de değiştirir.

Sonuç: İç Sesini Tanı, Yeniden Yaz

Hepimizin içinde bir iç ses var.
Ama bu sesin nasıl konuştuğunu fark etmek, onu yönetmeye başlamanın ilk adımıdır.

Bu yazıyı okuduysan, muhtemelen o sesle tanıdık bir ilişkin var.
Ve belki de artık o sesi susturmak değil — onunla yeni bir ilişki kurmak zamanıdır.

Kristin Neff’in "sert öz-şefkat" yaklaşımı ve Dr. Arielle Schwartz’ın iyileşme ipuçları, bu yolculukta rehber olabilir. Benim grup derslerimde bunları deneyimleyebilirsin.
Kendinle savaşmak zorunda değilsin.
Ama kendini yalnız bırakmak zorunda da değilsin.

Merak et, oku, dene.
Bu iki alan — öz-şefkat ve iç ses farkındalığı — yaşamla olan bağını değiştirebilir.

Gelişim Önerisi:

  • Kristin Neff – Fierce Compassion: How Women Can Harness Kindness to Speak Up, Claim Their Power, and Thrive

  • Dr. Arielle Schwartz – Embody Lab Videoları

Hazırsan, bugün o iç sese “Dur” demeyi deneyebilirsin.
Kendini suçlamadan.
Sadece fark ederek.

Previous
Previous

Kadınlar, Öfke ve Öz-Şefkatin Gizli Gücü

Next
Next

Şükretmek, Minnettar Olmak